Kardeş kıskançlığı kabusa döner mi?

İşte iki kardeşin ilk buluşma anları! "Yıllarca sürse de bekleyeceğim" demişti kara gözlü kuzum. Sabırla, heyecanla bekledi 39 haftayı..Her sabah uyandığında ve her akşam uyumadan önce, Kardeş' e karnıma günaydın ve iyi geceler öpücüğü kondurmayı hiç ihmal etmedi. Kardeşinin hazırlıklarını gebelik süreci boyunca birlikte yaptık. Giysileri beraber düzenledik, park yatağını babasıyla yıkadılar, 3. aydan sonra kontrollere beraber gittik, uyumadan önce doğduktan sonra yapacaklarını planladi ve biz de mutlulukla dinledik. Alpi' yi sürece oldukça iyi hazırladığımızı düşünüyorum. Kendisi de hasretle bekliyordu zaten Kardeş' i.



"Doğduktan sonra göreceksiniz!", "Başlarda böyle gibi olur da sonra yüzünü nasıl da tırmalayacak. Sonra da *Seviyordum ben, diyecek!" "Hahaha sizi hareketli günler bekliyor. Kıskanmadan geçmeyecek ki bir gününüz!" diye etrafımızda uçuşan felaket kuşlarına inat; günlerimiz güllük gülüstanlık geçiyor. Kıskançlık elbette olacak. Bu çocuk 6 küsur yılını bizim tek yavrumuz, ilgi odağımız, her şeyimiz olarak geçirdi. Hani derler ya; tahtın sarsılması, işte onu yaşamasından daha normal ne olabilir ki? Bunun normal boyutlarda kalması bizim elimizde diye düşünüyorum.
Bizim evin kara gözlüleri, birbirlerine ilk el salladıkları andan itibaren; aralarında özel bir bağ oluştırdular. Bunu nasıl başardıklarını sormayın. İnanın bilmiyorum. Gebeliğimin son aylarında; Kuzicik oldukça zorlayıcı hareketler yapıyordu.Yüzümü ekşittiğimde veya gayri ihtiyari ağzımdan bir "ayh!" çıktığında; Alpi kuşum koşarak yanıma gelir ve karnıma ağzına dayayarak "Kardeşim, lütfen sakin ol. Annemin canını acıtma. Biz seninle doğunca oyunlar oynayacağız." diye konuşurdu. Karşılığında ise-evet bir karşılık olurdu- anında sert hareketler biterdi. Muhteşem bir şey değil mi?

Anne ve bebişi' nden duyduğum, çok hoşuma giden bir söz var: "Anamın ilki olacağıma; dağdaki tilki olaydım."
Nasıl da güzel özetliyor durumu. Genellikle gözlemlediklerim ve dahi tecrübe ettiklerim; abi ya da ablanın hayatının alt üst olduğudur. Sadece anne ve babaları için çarpan minicik kalpleri kırılıyor, yalnız kalıyorlar, güvensiz ve desteksiz hissediyorlar, altından kalkamadıkları sorumluluklar yükleniyor, kıskanma duygusu yüzünden suçlanıyorlar. Sonuç olarak; bunların hepsi ağır geliyor, başa çıkamıyorlar ve ne yapacaklarını şaşırıyorlar.  "Nasıl davransam da eskisi gibi benimle ilgilenseler?" "Reklamın iyisi, kötüsü yoktur; şu bebeği azıcık mıncırayım.."

Büyük çocuğun en büyük korkuları "Artık beni sevmeyecek misin?",  "Beni daha mı az seveceksin?" düşünceleri oluyor. Bu sorularla kendilerini güvende hissetek istiyorlar. Ebeveyne düşen; bunun aksini sözlü ifade ettiğimiz kadar; vücut dilimizle de belli etmek. Aslında büyük kardeşin yaşı ne kadar büyükse; durum o kadar kolay kotarılabiliyor. ya da genellikle böyle oluyor. 6 yaş, gayet rahat izah yapılabilen bir yaş. Daha küçük çocuklar için her şey daha zor.

Kıskançlık sinyallerini anlamak aslında hiç de zor değil.
Büyük kardeşe kardeş için bir şeyler yapma fırsatı verilmeli. Yeni doğan bebeğin anneye bağımlılığını ve gördüğü ilgiyi anlamlandıramazlar. Hissedilen öfke ve/veya kırgınlığı bebeğe ve/veya ebeveynlerine gösterir ya da içine kapanır. Her zamanki gibi davranmamaya başlar: Bebeğe zarar vermeye çalışmak, ebeveynlere karşı gelmek, dinlememek, her şeye "hayır" demek, bebekleşmek, ebeveynleriyle uyumak istemek, yemeğini ebeveynlerinin yedirmesini talep etmek, biberon veya meme istemek, parmak emmek, altına yapmak, huysuzluk, hırçınlık, saldırganlık veya ebeveynle iletişimi kesmek.

 Yaş farklarından önce; evdeki çocuğu , gelecek olan kardeş fikrine alıştırmaya değinmek istiyorum. Bizim evde işler kolaydı. Alpi, 2-2,5 yaşından beri deliler gibi kardeş istediğinden midir artık bilmem; evde neredeyse hazır bir çocuk vardı. İlk hazırlamaya çalıştığımız konu;bunun uzun bir bekleyiş olacağıydı. "Kardeşin olacak" müjdesinden sonra, bu bebek hooop diye doğmayacak. Bunu okul öncesi dönemindeki bir çocuğa anlatmak zor oluyor ama imkansız da değil.
Alpi' ye kardeşi gelmeye karar verdikten sonra uzun bir süre geçeceğini anlattık. Tahmini olarak karnımın ne kadar büyüyeceğini gösterdik.

* Karnım bu kadar olduğunda,
* Bütün hazırlıklarımız bittiğinde,
* Bu kış bitecek, karlar eriyecek (Gebeliğim Şubat' ta başlamıştı. Görsel olarak desteklemek için, kar varken ve eridikten sonra Spil ve Bozdağ a götürdük.). Ardından yaz gelecek ve karnım büyümüş olarak denizde yüzeceğiz. Tatil bittikten sonra okullar açılacak ve sen büyük okuluna başlayacaksın. Harf calışmaları yapacaksınız. Okumaya başladığında kardeşin doğacak. Ayrıca; kumaş bir takvimimiz vardı ve Advent Calender mantığıyla, günleri tek tek takip ettik. Bebeğin gelmeye karar verdiği gün; sen anneannenle oynarken, ben de babanla doktor amcanın yanına gideceğim. Bebek doğunca da baban sizi hastaneye getirecek. Ne yazık ki; hiçbir şey böyle olmadı. Büyük bir stres yaşadı kara gözlü kuzum.

Yeni bebekli çiftleri gözlemek ve ziyaret etmek de iyi bir tecrübe olabilir. Biz sevgili Evo&Dodo' nun minik kızlari Lila' yı ziyareteimize Alpi' yi de dahil etmiştik. Bu, Alpi için bir ilkti. O zamana kadar hiçbir yenidoğana ilgi göstermeyen ve hatta salyalar yüzünden bebeklerden uzak duran oğlum, Lila' yı büyük bir merakla inceledi. Yüzünde hiç bitmeyen bir gülümseme ile gözlerine, ellerine, boyuna posuna baktı. Oturdu, kalktı ve tekrar tekrar baktı. Annesi emzirirken de kaçamak bir bakış atıp, babasından telefonunu istedi. Gözlem bitmişti ve oyuna dönebilirdi:) Bu tecrübeden sonra günlerce Lila' dan bahsetti. Etrafındaki 2 yaş altı bütün bebekler hakkında yorumlarda bulundu.

Kardeşin gelirken büyük kardeşe getirdiği hediye bu aralar pek revaçta. Biz uygulamadık cünkü Alpi bunu yiyecek yaşta değil:) Siz denemediyseniz; deneyebilirsiniz. 

Kendi fotoğraflarına baktık, videolarını izledik. Kardeş' in de böyle küçücük olacağını, ilk zamanlar bize ağlayarak bir şeyler anlatacağını ifade ettik. Alt metin; bu geçici bir dönem. Kardeşin de büyüyecek. Burada Evren' e çok çok teşekkür ediyorum. Bebek dili hayatımıza renk getirdi.Bebek dili sayesinde; bozulan oyun anları bile eğlenceye dönüştü. Acaba altını mı temizlememizi istiyor yoksa acıktı mı? Koştura koştura başında alıyoruz soluğu. Böylelikle; doğal olarak Alpi de sürece dahil edilmiş oluyor. Abiye, kardeşle ilgili sorumluluklar veriyoruz. Acıkma alarmında, birkaç dakikaya ihtiyacım varsa; emziği yetiştirmek Alpi' nin görevi. Altını temizlerken oyalamak, gerekli alet ve edavati getirmek yine Alpi' nin görevi. Hatta Kuzi' nin başında iddialaşıyoruz. Acaba altını temizleme anında, elime kaka yapacak mı? Çişini üzerime fışkırtabilecek mi? Gerçekten kahkahalarla gülüyor:)))
Kendi fotoğraf ve videolarına bakarken, bebekliği ile ilgili anılara değindik. Komik ve duygusal anıları kucak kucağa yad ettik. İtiraf ediyorum; bu bana da çok iyi gelmişti. Sonrada kardeşinin yaşaması muhtemel komik durumları hayal ettik. Sonrasında kendisi döküdü zaten. Kardeş ile ilgili hayallerini ve planlarını anlattı. Birlikte yorumlar yaptık. Bunların hepsi 4 kişilik hayata hazırlıktı.

Kardeşe gelen hediyeler çok kalp kırıcı oluyor. Kesinlikle doğru olan; büyük kardeşe küçük bir hediye getirmektir. Abi oldun hediyesi, durumu oldukça keyifli hale getirecektir. Bu yüzden evde minik, acil durum hediyeleri bulundurmak iyi fikir.

Büyük ile geçirilen zaman konusunda; hal ve hareketlere çok fazla dikkat etmek gerekiyor. Şimdiye kadar Alpi' nin paylaşım talepleri bugüne kadar en fazla ertelenmiştir. Bugünlerdeyse telafi edilemeyecek şekilde havada kalabiliyor. Büyük çocuğunuzla bir paylaşım esnasında; bebek ağladığı için ara vermeniz gerekirse; bir zararsız yalana başvurulabilir: Bebek yüzünden değil de, başka bir sebepten ötürü kalkmam gerek! Kuzi her ağladığında; başka bir sebepten ötürü kalkmamı ne kadar yer bilemiyorum.

Konuyla ilgili hikaye kitaplarını birlikte okumak.Daha önce sağlam bir liste çıkartmıştım. Eklemeler de gelmişti. Eve yeni gelen kardeş ile ilgili kitaplara buradan ulaşabilirsiniz.

Evde bebek icin yapılan değişiklikleri; büyüğe de uygulamak mantıklı geliyor bana. Bebeğe bir oda hazırlandıysa; büyük kardeş için bu cok cazip bir gelişme olacaktır. Ona da bir oda hazırlamak ya da birlikte odasına eklemeler, düzenlemeler yapmak iyi gelebilir. 29 haftalik gebeyken bu işe girişmiştim. Kuzi için yapılan alışverişler, önden gelen hediyeler ve yatak odamızdaki düzenlemeler yoğunlaşmıştı ki; Alpi' nin de heyecanla ortada dört döndüğünü fark etmiştim. Bu durumuda değerlendirmeden edemezdim! Kendi bebeklik giysilerini beraber inceledik. Giymeye çalıtı bazılarını. Yenidoğan bodylerinin küçüklüklerine inanamadı -ben de! Kuzi' nin geçici konaklayacağı odayı hazırladıktan sonra; sıra Alpi' nin odasına gelmişti. -Dolap ve kitaplıkları boşaltıp; RifBaba' nın gelmesini beklemiştim. O gün erken gelcek olan eşim, kaldı mı mesaiye! Karşı komşu ve apartman görevlmizin yardımıyla, büyük ve ağır parçalar taşınmıştı. Zavallı eşim de geldikten sonra bana yardım etmişti. Ertesi sabah, kahvaltıya arkadaşlarımız gelecekti. Yetiştiremeyip, ertelemiştik.-
2 günde Alpi' nin odası ile daha birkaç ay önce yerleştirdiğim hobi odamı taşıdık. Çok zor olmuştu, akşamı bebeğe bir şey olacak diye korkudan titrediğimi hatırlıyorum :) Kuzi turp gibiydi tabii ki ve Alpi' nin gözlerindeki ışıltı görülmeye değerdi. Çok daha büyük bir odaya taşınmıştı -benim hobim odam da çok daha küçük bir oda olmuştu- Yeni hiçbir şey almadık, mevcut eşya ve oyuncaklar gözüne yeni gibi gelmişti yavru kuşun.

Büyük kardeşe haddinden fazla sorumluluk yüklememek gerek. Sen abisin, sen ablasın, sen artık büyüdün böyle davranmamalısın türünden yaklaşımlar büyük haksızlık. Ebeveynler, büyük kardeşin de hala küçük bir çocuk olduğunu unutmamalı. Kendi küçüklüğümü hatırladım bir an için. Bu konuda "Fazla yüklenilen abla grubu" ndayım. Ne zaman bir yere gitsek, keyif alamadan döndüm bir dönem. Annem ve babam devamlı kardeşimi oyalamamı, ona göz kulak olmamı tembihleyip duruyorlardı. Hatta ortadan kaybolduğunda sorumlusu ben oluyordum. Ben artık kendi halimde coşamazdım, koşup oynayamazdım, istediğim kadar oyalanamazdım. Çünkü artık "abla" olmuştum. Eee bu bebeği ben istemiştim, şimdi arkasını toplamak zorundaydım. Bu cidden korkunç bir haksızlık. Eğer cocuklarınıza, uzun sürecek bir rekabet duygusunu aşılamak istiyorsanız yapın bunu. İki çocuklu anne, 2. aydan sonra ne yaptığının farkına varıyor :) Bir nefes almak isteniyor, sorumululuğun paylaşılması bekleniyor ama bütün bunların muhatabı büyük çocuğunuz olmamalı. Bunu bir yetişkinle halletmeniz gerekiyor. Her iki ebeveyn de çocukların bakımında aktif rol oynamalı. Dönüşümlü olarak çocukları paylaşmak ne kadar iyi bir fikirse; düzenli olarak çocukları paylaşmayı bir rutin haline getirmeye calişmamak gerek. Bu, anne için çok yıpratıcı olacaktır. Çocukların bununla kendileri de baş edebilmesi gerekiyor.
Aynı şekilde, öfke patlamalarının sorumlusu da büyük çocuk değildir. O, sadece ne yapacağını bilemeyen, sizi anne yapanınız. 

Büyuk kardeşe sözlü uyarı yapılacağı zaman; küçüğe de yapılmalı. Aynı şekilde; küçüğe bir övgü söz konusuysa büyüğü de göz ardı etmemeli. Böylelikle eşitlik sağlanmış olacaktır ve çocuğun gözünde "adil" konumuna gelinecektir. Yani ebeveyn olarak taraf olunmamalı. Çocuklar her zaman gözde olmak için uğraşırlar. Problem anında/sonrasında, problemi dinleyip konuyu kısaca hatırlatıp geri çekilmek gerekiyor. Hem taraf olup kıskançlığa ve itilmişlik hissine sebep olunmaz hem de problemi kendi aralarında çözmeleri için fırsatları olur. Aslında kriz daha çıkmadan müdahale etmek en doğrusu. Bazı hal ve hareketlere karşı daha müsamahalı davranabilirsiniz. Yani kuralları biraz gevşetmekten bahsediyorum.

Kardeşlerin, hangi yaşta olursa olsunlar kıyaslanmamaları gerek. Her çocuğun gelişimi kendi içinde değerlendirilmeli. Huyu suyu, ilgi alanları, oyunları ya da davranışları  kıyaslanmamalı; artıları ön plana çıkartılmalı.

Büyük kardeş küçük kardeşi hırpalayarak seviyor olabilir. İlk önce kendi sevgi gösterimize bakacağız:) Unutmuyoruz ki; onun ilk rol-modeli bizleriz.Kardeşine yaklaştığında; vahşi bir korsanmış gibi çığlıklar atarak müdahale için koşturmak yerine, tetikte olup bunu belli etmemek ve gözlemeye devam etmek daha güven verici. Bütün ilgi ve koruma duygusunun kardeş üzerine olduğu hissini engelleyebilir. İstenmeyen bir davranış söz konusuysa; kalkıp hemen müdahale etmek gerekli.

Doğumun gerçekleşeceği gün hakkında da konuştuk. Gebeliğimde kritik dönemlerim oluyordu ve doğumun ne şekilde başlayacağı hakkında herhangi bir tahminim yoktu. Bu yüzden paniklemesini ve strese girmesini istemiyordum. Bebeğin çok güçlü tekmeler atarak anneye artık bizimle tanışmaya hazır olduğunu hissettireceğini söyledim. Bunlar, o kadar güçlü tekmeler olacaktı ki; anne heyecandan çığlık atabilirdi. Hemen doktor amca muayene etmek isteyebilirdi. Gece uyurken de gelmeye karar verebilirdi. Bu durumlardaki planımızı anlattım. Anneannesi gelecekti, Berk' lere gidecekti, evde bekleyecekti ve sonunda hastaneye gelecekti.
Tüm bunları zamana yayarak uyguladık. Gebelikten aylar önce konuya dair önbilgiler vermeye başladık. Bebek mağazalarında daha uzun zaman geçirdik. Oralardaki ve parklardaki bebekleri, abileri ve kardeşlerini gözlemledik. Sorular sormasına izin verdik. Biz, sürece böyle hazırlandık.


Alpi kuşum bir gün dedi ki; "Anne, kardeşim doğdu! Onun için iyi ki doğdun pastası keselim; mumlarını da ben üfleyeyim.


Pastayı da Sevda, Alpi' nin ab olmasını kutlamak için almıştı:)


Alpi' yi sıkmayacak ve endişelendirmeyecek dozda konuşmalarla, yavrumuzu sürece hazırladık. Okulunun psikoloğu da bizimle hemfikir. Bebeğimiz 6 haftalık -bebek oldu 3 aylık ve ben anca yazımı bitirdim!- ve herhangi bir olumsuzluk yaşamadık bu konuda. Tabii şimdilik:)

 Konuyla ilgili tavsiye edeceğim yazılar:

http://yavrusu.blogspot.com/2012/07/kardesli-hayata-hazrlk.html

http://yavrusu.blogspot.com/2012/09/kardesli-hayata-hazrlk-vol2-ebeveyn.html

http://pratikanne.com/2008/12/kardeslerde-paylasma-ve-kiskanclik-bolum-1-ilk-6-ay.html

http://pratikanne.com/2008/12/kardeslerde-paylasma-ve-kiskanclik-bolum-2-ikinci-6-ay.html

http://pratikanne.com/2009/05/kardeslerde-paylasma-ve-kiskanclik-1-5-sene-sonra.html 

http://alternatifanne.com/kardes-kiskancligi-ve-kardesler-arasindaki-iliskiler/ 


5 yorum:

anne kaleminden dedi ki...

harika, epey bilinçli donanımlı emek vererek düşünerek hazırlanmışsınız sürece. bu emeğin karşılığını almanız çok sevindirici :) umarım iki kardeş tüm hayatları boyunca hep birbirlerine destek olur ve çok güzel anlaşırlar :)

Adsız dedi ki...

Biz bir aydır ablayı izmir'de çocuk psikoloğuna götürüyoruz ...Başlarda bizimkide alışmış görünüyordu ama ufaklık buyumeğe baslayınca asıl kıskanclıklar o zaman baslıyor,kolay gelsin :)
ipek_35

Benden Bizden dedi ki...

Harika bir yazı olmuş, elerine sağlık Elfana :) Alpi harika bir abi ve siz düzeninizi çok güzel kurmuşsunuz, maşallah hepinize :)

Ceylinsedef dedi ki...

Ah ne zamandir bekliyordum boyle bir yazi yazmani.. Cok guzel olmus, cok kiymetli tecrubeler.. Emegin icin tesekkurler.. Alpi ve Kuzi birbirlerinin cani cigeri olsun hep..

Evren dedi ki...

Ne guzel yazmissin Elfana! Eline saglik! Buyuk kardese hediye kismina kesinlikle katiliyorum. Biz de yedek hediye bulundurmustuk. Yedekler bittiginde, kucuge gelen kiyafetleri hemen sahiplenip giymisti. 3 aylik kiyafetler 4 yasinda bir cocuga pek olmamisti tabii :) Hevesini aldiktan sonra birakti gerci. Cocuklarin paylasilmasi konusuna ben de katilmiyorum. Anneyle yeteri kadar birebir zaman geciremeyince delleniyor bizimki.

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More